• (224) 362 1125
  • İletişim
  • Arama Yap
  • Site Haritası
  • Anasayfa
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI BURSA / YILDIRIM Yeşilyayla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Atatürk Köşesi
  1. Anasayfa
  2. Rehberlik

BOŞANMA VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

0 25.09.2019 797

 

BOŞANMA VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

 

Hukuksal bir kavram olarak ele alındığında boşanma, basit anlamda evlilik sözleşmesinin sona ermesidir. Ancak, ruhsal acıdan değerlendirildiğinde aile birliğinin bozulması, ailenin bölünmesine ya da bütünüyle dağılmasına yol açan ve bütün aile üyelerini hatta yakın çevredeki kişileri dahi sarsabilen karmaşık bir olgudur. Bu süreçten en çok etkilenenler çocuklardır. Kuşkusuz bir çocuk fiziksel ve psikolojik gelişimini en güzel şekilde ailesinin içinde tamamlar. Çocuk hem annenin hem de babanın ilgisine, sevgisine, şefkatine muhtaç bir varlıktır. Çocuğun ruhsal ve zihinsel acıdan sağlıklı olmasının başta gelen şartlarından birisi elbette ki kişiliğinin ideal bir aile tarafından kazandırılmasıdır.

 

Boşanma, mevcut aile yapısını değiştiren en önemli etkenlerden bir tanesidir. Bu durum, normal gidişatın tersi veya değişik bir durumu olduğu için, aile içerisindeki bireylerin hepsini önemli ölçüde etkilemesi de kaçınılmazdır. Bu etkilenmede karşılıklı etkileşim içerisinde, çocuk- anne, çocuk-baba, anne-baba, çocuklar kendi aralarında ayrı ayrı etkilenmesi ve bunların ikişerli olarak birbirini etkileyip, yeni oluşuma ayak uydurmaya çalışması durumu söz konusudur. Boşanmanın en çok etkilediği kişiler ise şüphesiz çocuklardır. Hatta bu durum bazen o kadar ileri gider ki anne-babalar kendi sorunlarından veya stres faktörlerinden dolayı, bu turlu bir hayat aşaması ve stres faktörü durumunda, çocukları hiç hesaba katılmaz veya en son akla gelir.

 

Evliliğin bitmesine yol açan sebepler çok çeşitli olabilir, en çok görülen sebepleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

1. Ekonomik sorunlar

2. Eşlerin sosyo-kültürel yapı farklılıkları

3. Cinsel sorunlar

4. İletişim bozukluğu

5. Eşlerden birinin ihaneti

6. Aile içi şiddet

 

Yukarıdaki sebepler nedeniyle evlilik sorunları yaşayan bir çiftin anne-baba olarak da çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmelerini bekleyemeyiz; anne ya da baba ayrı ayrı çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kursalar bile, birlikte çocuklarına karşı tutarlı, dengeli tutum ve davranışlar sergilemekte güçlük çekeceklerdir. Bir evliliği başa çıkılamayan olumsuz etkiler, bazen boşanmanın kendinin yaratacağı etkilerden daha fazla ve yıkıcı olabilir.

 

Hemen hemen bütün boşanmalarda, kadın da erkek de duygusal bir çöküntü yaşarlar. Boşanmaya karar verene kadar uzanan süreçte çoğu kez kadın ve erkek birbirlerini karşılıklı olarak incitirler. Bu süreçte, her iki taraf da birbirlerini istenilmeyen taraf olarak algılarlar. Bu nedenle, kadın için de, erkek için de, boşanma olayı kişisel özgüvene ve saygıya indirilmiş bir

darbedir. Evlilik, ne kadar kötü olursa olsun, boşanma gerçekleştikten sonra yaşanan boşluk üstesinden gelinmesi gereken önemli bir sorundur. Bunların yanı sıra, ortada bir de çocuklar varsa, bu kez, çocuk ya da çocukları kapsayan yeni bir düzen kurma zorunluluğu acil olarak ortaya çıkmaktadır.

 

Her çocuk kendine özeldir ve çocukların boşanma karşısında verecekleri tepkiler birbirlerinden çok farklı olabilir. Ancak genel olarak yaşlara göre çocukların bu durum karşısında verebilecekleri tepkileri özetlersek;

0-1 Yaş

Huzursuzluk, sinirlilik, korkma, ağlama nöbetleri, yeme ve uyku sorunları

1-3 Yaş

Mutsuzluk, regresif davranışlar, bakım verene yapışma ve ayrılık kaygısı, öfke, ağlama nöbetleri, yeme ve uyku sorunları

3-6  Yaş

Üzüntü, kayıp duygusu, kendini suçlama, regresif davranışlar, mastürbasyon, bakım verene yapışma ve ayrılık kaygısı, içe kapanma ve ilişki kurmayı reddetme,  oyunlarda kızgınlık ve öfkenin dışa vurması, uyku bozuklukları özellikle kabus görme.

 

7-12 Yaş

Öfke, reddedilmiştik duygusu, regresif davranışlar, ebeveynlerden birini koruma ve diğer ebeveyne öfke, söz dinlememe, okul reddi, okuldan kaçma, kurallara uymama ve okul başarısında azalma

Ergenlik

Üzüntü, kolay ağlama, reddedilmiştik duygusu, suçlama ve yargılayıcı düşünce, alkol ve ilaç kötüye kullanımı, evden kaçma, karşı gelme ve inatlaşma,  kavgacılık, kabalık, uygunsuz cinsel eylemler, okul başarısında azalma ve bazen ebeveynden birisine daha fazla yakınlaşma ile diğerine aşırı öfke veya yok sayma

Cinsiyet faktörünün ise özellikle okul öncesi dönemde önemli olduğu bildirilmektedir. Okul öncesi dönemde erkeklerin, kızlara oranla daha fazla gelişimsel bozukluklar gösterdiği ve bu problemlerin daha uzun sürdüğü gözlenmiştir. Babasından ayrı büyüyen erkek çocukların daha başarısız, sporla daha az ilgilenen, cinsel özdeşimde güçlükler çeken, daha saldırgan davranışları olan ve otorite ile daha çok sorun yaşayan çocuklar olduğu bildirilmiştir. Babasından ayrı büyüyen kız çocukların ise karşı cinsle ilişki kurmakta zorlandığı ve ikili ilişkilerde ihmal ve reddedilme kaygısı yaşadığı görülmüştür.

Boşanma sürecinde yaşanan olaylar olumsuz ve kavgalar yoğunsa, eşe yönelik şiddet varsa ebeveynlerin çocuklarıyla olan duygusal ilişkileri yetersiz kalacak ve çocukların günlük rutinleri bozulacaktır. Bu durumda çocuklar daha şiddetli ve uzun süreli etkilenirler. Ebeveynlik işlevlerinin yeteri kadar yerine getirilmemesi çocukların güven ve otonomi duygusunu olumsuz olarak etkiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Boşanmanın Çocuklara Açıklanabileceği En Uygun Zaman

 

Boşanma kararı önceden planlanmış bir aile toplantısında çocuklara anne ve baba tarafından birlikte açıklanmalıdır. Toplantı, ebeveynlerden biri evden ayrılmadan birkaç gün önce yapılmalıdır. Eğer, ebeveynlerden çoktan evden ayrılmışsa toplantıya katılmak için gelmelidir. Katılmayı reddederse o olmadan da toplantı en az bir saatlik zaman ayrılarak mutlaka yapılmalıdır. Dolaysız, dürüst, açık ve çocukların gelişim düzeylerine uygun ifadeler seçilerek tarafsız davranarak gerekli açıklamalarda bulunulmalıdır. Küçük çocuklara toplantıdan hemen önce, büyük çocuklara ise önceden haber vermek uygun olacaktır; ancak toplantı hakkında detaylı bilgi verilmemelidir. Sadece onlarla konuşmak istediğiniz önemli bir konu olduğunu söylemeniz yeterli olacaktır. Evden ayrılma ya da boşanmanın açıklanması, doğum günü, bayram, gibi özel günlere denk getirilmemeli, bir müddet ertelenmelidir. Çünkü yaşanacak kötü duygular her yıl önemli günler geldiğinde büyük acılar verebilir.

 

Boşanma ve Sonrasında Uygulanması Gerekenler

 

·        Çocuk sahibi ailelerin ister bir arada yaşarken ister herhangi bir nedenle parçalanma sonrası çocuklarının sağlıklı yetişebilmeleri için dikkat etmeleri gereken iki özellik vardır. Birincisi onları koşulsuz sevmek, ikincisi onlarda özgüven duygusunu geliştirmektir. Çocuklara boşanma sırasında söylenmesi gereken en önemli konulardan biri de ebeveynleri tarafından sevildikleridir. Onlara, eşler arasındaki sevginin, onların sevgisiyle ilgili olmadığı, ayrılmalarının anne ve baba olarak sorumluluk ve sevgilerinin yok olması anlamına gelmediği anlatılmalıdır. Onların, ebeveynlerinin kendisine duyduğu sevginin sonsuza kadar süreceğini bilmeye ihtiyaçları vardır.

·        Boşanmanın, onların hatalarından kaynaklanmadığı, tamamen anne ile babanın beraberliklerini başarılı bir şekilde sürdüremeyişlerinden kaynaklandığı anlatılmalı ve anlamaları sağlanmalıdır. Ayrıca çocuklara, ayrılığı değiştirecek veya ailedeki problemleri çözüme kavuşturma yolunda yapabilecekleri hiçbir şey olmadığı da söylenmelidir. Eşlerin arasındaki anlaşmazlığın uzun suredir var olduğu durumlarda, çocuklar daha fazla gerginlik yaratabilir ve eşler arasındaki çoğu tartışma da bu yüzden çıkabilir. Bazı insanlar ailelerini sadece çocuk büyütme sorumluluğunu taşımaktan yoruldukları için terk ederler. Bu gibi durumlarda bile evliliğin sona ermesinden çocuklar sorumlu değil, bu, kişilerin uyumsuzluklarındandır.

·        Çocukların diğer ebeveynle ilişkisi desteklenmelidir. Çocukların her iki ebeveynle de ilişkiye ihtiyaçları vardır. Unutmamak gerekir ki bir kişi çok iyi bir evlilik partneri olmayabilirken mükemmel bir ebeveyn olabilir. Onlara, hem annelerini hem de babalarını sevmelerinin doğru olduğu söylenmelidir. Çocuklar taraf tutmak zorunda olmadıklarını veya anne-babadan birini seçmek diğerini kaybetmek zorunda olmadıklarını bilmelidirler.

·        Ailenin hayatında neler değişeceği konusunda detaylar anlatılmalıdır. Nerede ve kiminle yaşayacağı, diğer ebeveyni ne zaman ve hangi aralıklarla göreceği, okul ayarlamaları gibi konularda soracağı sorulara cevap verilmelidir.

·        Çocuklara, her bir ebeveynin onların hayatlarının bir parçası olacağı söylenmelidir. Çocuklar anne baba programlamasını ve her birine nasıl ulaşacaklarını bilmelidirler. Çocuklara, her bir ebeveynle konuşmaya ihtiyaç duydukları zamanlarda, ebeveynlerinin de uygun oldukları takdirde her zaman temas kurabilecekleri konusunda güvence verilmelidir. Bununla birlikte diğer ebeveyn, çocuğun sorumluluğuna katılmak istemezse, bu durumda, çocuğa karşı dürüst olup onun gerçeği yanlış değerlendirmesine engel olunmalıdır.

·        Ailede yaşanan boşanma sureciyle ilgili meydana gelecek değişimler konusunda çocukların okulu ve öğretmenleri bilgilendirmeli, okulla temas kuracak sorumlu kişi, acil durumlarda kimlerin aranacağı, çocuğu okuldan kimin ve ne zaman alacağı konusu aktarılmalıdır.

·        Çocukların ne söyledikleri dinlenmeli ve hayatlarında boşanmayla ilgili konularda yaşadıkları duyguların güvenle sağlıklı bir ortamda dile getirmeleri için yüreklendirilmelidir. Çocukların duygularını ifade edebilmek için uygun biçimlerde model olunmalıdır. Duyguların çocuklarla karşılıklı olarak ifade edebilmek paylaşabilmek için sağlıklı yöntemler geliştirilmelidir. Boşanmanın onu bir sure mutsuz, sinirli, hırçın yapabileceğini, bu tur duygularını saklamaması, paylaşması gerektiği böylece de öfkesini, üzüntüsünü, mutsuzluğunu uygun şekillerde dışa vurarak rahatlamasının tüm ailenin ve özellikle kendi psikolojik sağlığı için ne kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır.

·        Eşler kendi ailelerini de bir araya getirerek (babaanne, hala, dayı vb.) birlikte bir toplantı yapmalı ve çocukla ilgili alınan kararlardan diğer aile üyelerinin de bilgi sahibi kılınması sağlanmalıdır. Böylece, herkese çocuk için işbirliğinin kaçınılmaz olduğu hatırlatılmış olur. Böylece, çocuğun bu durumdan çok etkilenebileceğinin ve bu konuda herkesten duyarlılık beklendiğinin altı çizilir ve kararlarda herkesin katkısı olduğundan kurallar daha az çiğnenir

·        Eşler boşanmanın çocukları için olduğu kadar kendileri için de zor olduğunu unutmamalı ve boşanmayı bir son değil, bir başlangıç olarak kabul etmelidirler. Öfke, yalnızlık duygusu, depresyon, kaygı gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir, bunlar doğaldır, gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmemek gerekir. Kendilerini ne kadar çabuk toparlarlarsa çocuklarına da o kadar çok yararlı olabilirler. Unutmamak gerekir ki, çocuklar yeni karşılaştıkları her durumun ne denli tehdit edici olup olmadığını anlamak için genellikle yetişkinlerin tepkilerine bakarlar.

 

Kaynakça

 

Türkarslan, N. (2007). Boşanmanın Çocuklar Üzerine Olumsuz Etkileri ve Bunlarla Baş etme Yolları. Aile ve Toplum Eğitim-Kültür ve Araştırma Dergisi. Yıl.9, cilt.3, sayı.11: 99-108

Lüleburgaz Rehberlik ve Araştırma Merkezi (2004).Boşanma, Ebeveyn ve Çocuk .

 

 

 

 

 

 

Okul Psikolojik Danışmanı

Gizem ÇOLAK

İLGİLİ İÇERİKLER

ERGENLİK DÖNEMİNDE DUYGUSAL DEĞİŞİM

25-09-2019

BOŞANMA VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

25-09-2019

Anne Baba Tutumları

25-09-2019
Devamı >>
Geri Bildirim

İletişim

Adres:
Yeşilyayla Mahallesi 4. Engin Sokak No. 5 PK16320 Yıldırım/Bursa Ulaşım 3/C,99,Sinandede Minibüsleri

Telefon
02243621125


e-Posta Göndermek İçin Tıklayın
MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.